Erdoğan’dan İmamoğlu’na Roma göndermesi: Hiçbir açıklaması olamaz

Posted by

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 162. kuruluş yıl dönümü töreninde açıklamalar yaptı.

Bir kez daha yeni anayasaya çağrısı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden dönüş tartışmalarını “Eski sisteme dönüş, bu bir polemiktir. Bu polemiğin ülkeye bir hayrının dokunmayacağı kanaatindeyiz. Eskiye öykünmek yerine önümüze bakmanın, geleceğe odaklanmanın, istikbali inşa etmenin mücadelesini vermemiz şarttır” sözleriyle yanıtladı. Erdoğan “Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak bizin için milli bir görevdir. Demokratik devlet yasasını siviller eliyle hazırlamak borcumuzdur” dedi.

CHP’li belediyeler ve İmamoğlu’na gönderme yapan Erdoğan “Eş dost atamalarıyla birlikte belediyecilik işlemlerinin yapıldığını üzülerek görüyoruz. Kimse kusura bakmasın. Milletin parasıyla gazetecilere Roma turu yaptırmanın hiçbir açıklaması olamaz” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Kamu görevi, kaynağı millettin dişinden tırnağından artırdığı vergiler olan vebali gerçekten ağır bir vazifedir. Hantal devlet yapısından çevik devlete geçmek için çaba gösterdik. Bürokratik vesayeti ülkemiz için bir tehdit kaynağı olarak gördük. Son dönemde bazı kamu hizmetlerinde vatandaşlarımızın şikayetlerinin arttığının farkındayız. Halktan sorunlardan kopuk görev şuuru eksik eski alışkanlıkların tekrar baş göstermesine izin vermeyiz. Bu tür yollara tevessül edenlerin de gözünün yaşına bakmayız. Bu anlayışla kendimizi sürekli hesaba çekiyoruz. Halkımızın serzenişlerine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Hızlı ve erişilebilir kamu hizmeti vermek için atılabilecek ilave adımların hazırlığı içindeyiz. Kamuyu denetleyen Sayıştay Başkanlığımızın da tespit ve önerilerinden istifade ediyoruz.

YENİ ANAYASA ÇAĞRISI: İktidarda olduğumuz dönemde yaptığımız çeşitli anayasa değişiklikleriyle anayasanın demokratikleşmesine yönelik ciddi adımlar attık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi millet ile devlet arasındaki bağları tahkim etti. Yıllarca en büyük sorunumuz olan siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Yönetimde güven ve istikrar tesis edildi. 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turunda millet kararını verdi. Türkiye’ye vakit kaybettirecek tartışmalarını koalisyon görüşmelerinin hiçbirini yaşamadı. Yıllarca belirsizlik nedeniyle ekonomide, güvenlikte bedel ödeyen ülkemiz bu açıdan bunun tarihi kazanım olduğunu gördü. Elbette sistemin işleyişinde pürüzler olabilir. Bunları gidermek siyaset kurumu uhdesindedir. Sistemi iyileştirecek her türlü adımı atmaya hazır olduğumuzu söyledik. Eski sisteme dönüş, bu bir polemiktir. Bu polemiğin ülkeye bir hayrının dokunmayacağı kanaatindeyiz. Eskiye öykünmek yerine önümüze bakmanın, geleceğe odaklanmanın, istikbali inşa etmenin mücadelesini vermemiz şarttır. Yeni anayasa meselesi de gelecek vizyonumuzun parçasıdır. Türkiye Yüzyılı’nın kilometre taşlarından birisi anayasal demokrasimizin yeni ve sivil bir anayasayla güçlendirilmesi ve kurumsallaştırılmasıdır. Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak bizin için milli bir görevdir. Demokratik devlet yasasını siviller eliyle hazırlamak borcumuzdur.

KAMUDA TASARRUF: Halka hizmet yolunda yönetim anlayışımız kadar denetim anlayışımızı da geliştirmeliyiz. Devlet geleneğimizde de teftiş her zaman önemsenmiştir. Sayıştay çok önemli roller üstleniyor. Kamuda tasarrufun ön plana çıktığı günlerde Sayıştay’ın denetimleri daha da önem kazanmıştır. Hiçbir kurum savurganlık içinde olamaz. Milletin oluşturduğu kıt kaynakların birilerinin reklam bütçesine dönüşmesini hoş karşılayamayız. Eş dost atamaları ile belediye kaynaklarının kişisel kullanıldığını görüyoruz. Kimse kusura bakmasın, milletin cebinden basın mensuplarına özel uçakla Roma turu yaptırmanın haklı gerekçesi olamaz. Bu konuda atanmış veya seçilmiş fark etmeksizin tüm makam sahipleri daha hassas davranmalı kamu malına özen göstermelidir. Tasarruf paketini milletimizle paylaşmıştık. Türkiye, başkaları gibi sınırsız petrolü, altını, doğal gazı olan ülke değildir. Biz çalışarak ayakta kalan bir ülkeyiz.

Sayıştay’ın konumunu daha da güçlendirdik. Kamu kaynağı kullanan her kurumu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. Yüksek denetimin tüm unsurları ve metotlarına sahip oldu. Sayıştay’ı hak ettiği konuma biz getirdik.

(HABER MERKEZİ)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir